Deprem, insanların yaşamını sarsan ve hayatını kaybettiği korkunç bir olaydır. Ülkemizde Hatay, Maraş, Malatya, Gaziantep ve Adıyaman illeri etrafında meydana gelen deprem, çok şiddetli ve insanların hayatını olumsuz yönde etkilemiştir. İlk olarak 7,7 büyüklüğünde olan deprem, 9 saat sonra 7,6 büyüklüğünde ikinci kez hissedilmiştir. Bu, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir şeydir. Bu iki depremin etkisi o kadar yıkıcı olmuştur ki bunun sonuçlarını aylar yıllar sonra fark edeceğiz.
Deprem sonrası, binlerce insan hayatını kaybetti ve on binlerce insan yaralandı. İnsanlar soğuk havayla mücadele etmeye çalışırken, yardım ekipleri organizasyon eksikleri sebebi yüzünden geç kaldı çünkü ihtiyaç sahibi insanlar çok fazla idi. Depremzedeler korkudan binalara girememekte ve sokakta soğuk havada barınmak zorunda kaldı. Enkaz altında kalan insanların çıkarılmasından sonra yapılacak çok önemli işler var.
Bölgede çadır kentler kurulmaya başlandı , bence bu çok yanlış , İnsanları bölgeden uzaklaştırmak ,daha güvenli bölgelerde çadır kentler kurmak gerekiyor. İnsanların orada olmasının hiçbir faydası yok. Şehirler harap durumda, iş ve aş üretecek bir durumda değil altyapılar çökmüş, bunca insanı orada tutmak yanlış bir davranış. Bir an önce Kazazedeleri o bölgelerden uzaklaştırıp, alt yapısı çalışan en yakın güvenli bölgelere taşımak ve o bölgelerde çadır kentler kurmak ve insanları o bölgelere taşımak gerekmektedir. Büyük bir göç planı hazırlamak gerekmektedir. İnsanların bölgeden taşınmasından sonra bölgenin koca bir şantiyeye dönüşmesi gerekiyor, iş makineleri, inşaat çalışmaları arasında çadırlar ve içerisinde oynayan çocuklar olmamalı.
Ayakta kalan binaların neredeyse tamamı hasarlıdır. Bir binaya sağlam demek için bina dayanaklığının test edilmesi gerekir, Performans analizlerinin yapılması gerekli raporların oluşması uzman kişilerce yapılmamış hiçbir binaya girmemek gerekir. Mimarlar odası bir form göndermiş hasarlı yapı tespiti için bölgede görev almak isteyen kişileri bir eğitime sokarak bölgeye göndermek istiyor. Bu işi siviller değil devlet görevlileri yapmalıdır. Sivil bir uzmanın bu konuda sorumluluk almaması gerekir, eğer bu iş yapılacaksa devletin görevlendirdiği uzman kişilerce yapılmalıdır.
Hasarlı yapıların tespit edilmesi ve tamamının yıkılması gerekir. Görünüşte sağlam gibi dursa dahi sarsıntılar sırasında binaların kolon ve kirişlerinde bulunan demirlerin betondan sıyrıldığı aşikardır. Bu durumda olası yeni bir şiddetli deprem anında bu iyi gibi görünen yapılar çok riskli durumdadır.
En önemli hususlardan biride depremin bölge zeminine ne denli bir hasar verdiği araştırılmalıdır. Mimar ve mühendisler olarak Zemin etüdü yaparak öğrendiğimiz zemin değerlerine göre bina projelendiriyoruz. Şuan ki durumda mevcut zemin 2 büyük deprem sonrasında çalkalanmış ve gevşek hale gelmiş olabilir. Bu durumda zemin değerleri kesinlikle değişmiş olabilir. Bu değerler tekrar ölçülmeli ve buna göre iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır.
Deprem sonrası, insanların hayatını kolaylaştırmak ve hayatını kaybettiği insanların ailelerine yardım etmek amacıyla çok sayıda yardım ve destek sağlanması gerekir. Devlet ve sivil toplum örgütleri, insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve onları koruyabilmek için çalışmalıdır. Bu zor zamanlarda dayanışma ve birliktelik çok önemlidir.
